MACARİSTAN

BUDAPEŞTE DERSİNE GİRİŞ: BUDAPEŞTE HAKKINDA BİLGİLER

Bazı yerler var ki 5 kat daha fazla merak eder 8 kat daha fazla gitmek istersiniz. Bazı yerleri Google ‘ın 25. sayfasına kadar araştırırsınız. Bazı yerlerde paranızın 1/8 i ile sodasız su alıp 3/7 si ile magnet almak istersiniz. Ve bazı yerleri daha gitmeden çooook ama çooooooook seversiniz. İşte o bazı yerler, Buda ve Peşte’ler! Hazırsanız Budapeşte Dersine Girişiyoruz  🙂 .

GİRİŞ

Tuna’nın bir yakasında Buda, diğer yakasında Peşte. Ve bu iki sevdalı yari birleştiren vuslat kokan köprüler (Burası bir anda lahmacun koktu sanki, pencereyi açınız :/) . Efendim Budapeşte gezmelere doyamayacağınız, bir an olsun sıkılmayacağınız, her an için manalı aktiviteler bulabileceğiniz (Tabii ki de binaların tepesine parmağınızı koyup çektiğiniz über turistik fotoğraflardan bahsetmiyoruz.), gecesi ayrı güzel, gündüzü ayrı tatlı, şirin mi şirin bir Orta Avrupa ülkesi.

Hem bizden biri gibi, hem de değil gibi. Uzansan dokunacakmışsın gibi ve dokunsan ağlayacakmış gibi, ama aynı zamanda ağlamıyorum yavrum gözüme toz kaçtı da gibi (Yazar burada neden geldim İstanbul’a şarkısını söylerken “hönkürerek” ağlar.) . Çok hayal kurdum, hayallerimden de güzeldi.

Fisherman’s Bastion-Balıkçı Tabyası

Bundan sonra bana “Fahri Budapeşte Elçisi” diyeler, bu böyle biline! Tiz Budin Kalesine elçi yollana, kellesi kopmadan gelirse ona kelle paça ısmarlana! (Yazının adını ders gibi koyunca bir anda dersi kaynatma çabası içine girmem manidar oldu 🙂 ).

MACARCALARCA!
Çok iyisiniz, hassınız, cansınız ama afedersiniz de o ne biçim dildir! Ö’den ööğgh geldi, z’den de zzzzzıt Erenköy yani! Bir dil bu kadar mı birşey ifade etmez. Sanırım beni en çok geren bu oldu. Her yerin bir de Macarcasını not aldım, 2 iş çıktı bana. Çok çalıştım anne çook! Ondan böyle çiçek gibi pürüzsüz gezdim. Bana beden dili yetmez diyorsanız mesela Kahramanlar Meydanı‘na Hösök Tere dendiğini ve metrolarda böyle geçtiğini unutmayın.

Kelebekler uçuşurken ortamı bir anda germemi napıcaz? Ama bizde yalan yok ne yapalım? Araya da bizimle aynı olan bir kelime sıkıştıralım: Mesela Büfe 😊. “Utca” sokak demek, “etterem” restaurant, bir de “közsönöm” var ki onu size öğrettiğim için de bana “teşekkür” edeceksiniz 🙂 . 

yesempatik-budapeste-gezi-seyahat-liberty-bridge

YERLİLER
Aklınıza hemen Afrika geldi di mi 🙂 . Yerel deseydim daha artistik olabilirdi. Ama biz halk insanıyız, varoşun sesiyiz (varoş sözü de Macarcadan dilimize girmiş bu arada parkın adı Varoşliget’ti unutmayalım 🙂 ) . Şükürler olsun ki Macaristan’da Macar var! Belçika’da Belçikalı bulamadığım için epey içerlemiştim, burada yüreğim ferah bir şekilde gezdim. Nasıl insanlar? Senin benim gibi insanlar, bence birbirimize benziyoruz (Yazar adeta Macar kısmetlerini arıyordu.). Olur yani bu iş.. Öhöm, dersimize geri dönelim, Macar halkı bizim Müslüman olmayanlarımız gibi diyeyim. Orta halli memur ailesi kıvamında, yer yer demode kıyafetli kişiler -hatta bazen de rüküş- görsek de küreselleşen dünyanın cilveleri olsa gerek, orada da şu siyah üzerine beyaz çizgili spor ayakkabı meşhur, gençler orada da şort üzerine göbeği açık sosyal mesajlı yahut karpuzlu/ananaslı atletler giyiyor.

yesempatik-budapeste-gezi-seyahat-macaristan-macar.jpg

Budapeşte’de bir düğün

Ama bana bir nebze mesafeliler gibi geldi. Fön çektirmek için gittiğim kuaför fön bitmek üzereyken turist misiniz dedi, evet dedim ve muhabbet bitti.

Çekiniyor yavrum sormaya, münasebetsizlik ederim diye korkuyor. Bayrampaşa’da bi kuaför olsa kimin kızı kimin oğluna kaçtı onu bile anlatır, müşterinin anne kızlık soyadına kadar öğrenirdi.

SONUÇ: Macarlar sıcakkanlılıkta Hollandalıları geçemedi!

MONEY MONEY MONEY İŞTE MEYDANEY
Macaristan Avrupa Birliğine üye ama kendi para birimini kullanıyor. Takdir ettim. Tamamen duygusal sebeplerden ötürü.. Çünkülüm insana tokat gibi çarpan 4 (he he 30 oldu 🙂 ) ile çarpma olayı yok, hatta çarpmıyorsunuz, bölüyorsunuz. Benim gittiğim dönemde yani Haziran 2017 ‘de 1 TL 73 HUF (Hungarian Forint) (Eylül 2023 1 TL 13,26 HUF, vay anam babam vay…) idi.

Ben gitmeden evvel Çemberlitaş’tan 53.000 HUF aldım, geri kalan paramı Euro olarak götürüp HUF’a çevirdim meşhur New York Cafe‘nin karşısındaki dövizcide. En az kur farkı orada. Yalnız orada çalışan ablanın libidosu epey yüksek, kur farkı olmasa bile bu abla önüne gelene kur yapıyor, hadi yine iyisiniz, akşam nevalesini çıkarttınız 🙂 .

Size bir uygulama önereceğim, resmen hayat kurtarıyor. xe isimli bu uygulama ile istediğiniz para birimlerini işaretliyorsunuz, aynı anda hepsini birbirine çeviriyor. Biz hep bunu kullandık. Uygulamayı yüklemek için. Google Play app store
NOT: Para birimi Euro olmadığından ve TL onların para birimi karşısında çok ezik durmadığından Budapeşte seyahati kendiliğinden ekonomik oluyor. Brüksel’de orta ölçekli bir mekanda ana yemeğe 17 Euro verirken Budapeşte’de Michelin tarafından önerilen muhteşem mekan Déryné Bistro’da 12 Euro‘ya dana yanağı yiyebiliyorsunuz.

Déryné Bistro

Bir kaç pahalı mekan dışında genel olarak yeme içme işlerini çok uyguna halledebilirsiniz.

SUSAZDIK MI?
Sizi “normal” su için pembe kapaklılara alalım.

Parlamento Binası

Mavi kapaklılar sodalı, yeşiller naneli, sarılar limonlu, kahverengiler çikolatalı.. Tamam çikolata kısmı biraz abartılı oldu ama diğerleri doğru, pembe kapaktan şaşmayın siz yine de.
SİGARA İÇENLER DİKKAT!
Sigara öldürür! Off, bunu zaten biliyorsunuz, ben size ha deyince sigara bulamayacağınızdan bahsedecektim. Sadece özel izin almış belli başlı yerlerden satın alınabiliyor tütün mamulleri, boşuna bakkal amcaları “bi dal cuvara versene” diye darlatmayın.

HAVAALANINDAN ŞEHİR MERKEZİNE RAHATLIKLA VE EKONOMİK ULAŞIMIN BAŞKENTİ BUDAPEŞTE
Başlık yeterince açık oldu sanırım gençler, dağılabilirsiniz 🙂 . O kadar kolay ki toplu ulaşım, size taksiyle giderseniz şo kadar, servise pinerseniz bo kadar diye ahkam kesmeyeceğim. Efendi olun havaalanından tikıtlarınızı alın (Tikıt ne ayol, bilettir o, tikıt olsa duramazsın 🙂 ). Hemen havaalanı çıkışındaki 200 E’ye binin, Köbonya Kispest durağında inin, oradan 3 numaralı metroya binip artık Allah ne verdiyse merkeze yaklaşın.

Bereket versin ki bizim kalacağımız yer tam da 3 numaralı metro duraklarından birine yakındı. Dönüş yolu da havaalanına giderken dahi arada Central Market Hall‘e gidip kahvaltı yapma lüksüne sahip olabildik.

NOT: Artık “ Evropa’da turnike neyim yok, bedavadan da gezilebilir, ama işte kontrole yakalanmazsan, meh meh meh!” şeklinde bayat espriler yapmıyoruz, çok eksikliğini hissederseniz yazının burasında böyle bir diyalog hayal eder, kıs kıs gülersiniz kendi kendinize 🙂 . Herşeyi bizden beklemeyin (gözlüklü emoji).

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM
Şehri ağ gibi sarmış metro ve tramvay hatları, bunu destekleyen düzenli otobüs seferleri ulaşım konusunda yüzünüzü güldürüyor. Size sadece ineceğiniz durağın Macarcasını öğrenmek ve hangi yönden bineceğinizi kestirmek düşüyor. Biz ilk gittiğimizde 10lu ulaşım bileti aldık. Biletler okutuluyor, arada bir de kontroller oluyor. Kontrollerin gece yoğunlaştığını söylemeliyim. 2. Gün 72 saatlik ulaşım kartı alıp paşalar gibi gezdik (Toplu ulaşımda çığır açtık, bakınız paşa bile özel aracını bırakıp metroya biniyor 🙂 ). Evet turist olmak ayaklar su toplayıncaya kadar yürümek demektir. Ama unutmayalım ki bazen tramvaylar başlı başına bir aktivite olabiliyor.

Mesela 2 numaralı tramvay panaromik bir şehir turu için ideal. Ayrıca öyle şirinler ki insanın vatmana “Abi şu sarı tramvayı versene bi tur kullanıp geri getireyim.” diyesi geliyor.

Biz Budapest Card almadık. Çünkü ücretsiz müze sayısı çok azdı ve ücretsiz giriş hakkı verdiği termal, popüler olan değildi. Siz ilgilenirsiniz belki diye linki şuracığa bırakıyorum.

NOT: Pek çok ülkede yaşananın aksine, Budapeşte’ye ulaşım kartlarını havaalanı ulaşımı için de kullanabiliyorsunuz. Sonra da efendim neden Budapeşte’yi seviyorsun? Sevilmeyecek gibi değil ki..

BUDAPEŞTE’YE NE ZAMAN GİDİLİR?
Bana kalsa her zaman gidilir. Çünkü belli ki her mevsimi ayrı güzel. Benim gittiğim Haziran ayı hava bahar havası kıvamındaydı. Bir gün yağmur dışında genelde sıcak ve aydınlıktı. Budapeşte bir anda bastıran yağmurlarıyla meşhurmuş. Ben bagajsız gittiğim için şemsiye götürmemiştim ama bir tane satın almak zorunda kaldım. Şemsiyesiz büyük problem.

Ama ince bir yağmurluğum vardı, baya işe yaradı. Siz de kara kışta gitmiyorsanız yanınıza yağmurluk almanızda fayda var. Şu meşhur termal havuzlara gitmedik, hava sıcak, havuz sıcak, kafamıza tam oturmadı. Kışın gidildiğinde muhakkak denenmeli bence, sonuçta kışın ortasında sıcacık havuza girmek harbiden de haber değeri taşıyor 🙂 .

yesempatik-budapeste-gezi-seyahat-kopru-blogger

Citadella

ANAFİKİR: Bahar ayları gezmek için ideal, yürüye yürüye şehrin altını üstüne getirebiliyor, o güzel köprülerden yürüyerek geçebiliyorsunuz.

Varosliget-Şehir Parkı

Ve Margaret Adası’nda çimlere yayılıp gökyüzünü seyredebilmek için çimlerin üzerinin karla veya suyla kaplı olmadığı bir mevsim daha güzel olmaz mı sizce de 🙂 .

BUDAPEŞTE’DE HANGİ MESLEK SAHİPLERİ AÇ KALMAZ?
Kesinlikle heykeltıraşlar! Bu kadar mı adım başı heykel olur!

Heykeli dikildiğinde göre önemli bir zat belli ki cümlesini 21. kez kurduktan sonra düşündüm de bir ülkede bu kadar çok önemli adamın olması normal mi?

Ya da bi de beni tek çek derecesine “Azıcık şurada durayım da bi heykelimi yapıver.” mi demişler acaba.. Kafamda deli sorular..

BUDAPEŞTE’DE KAVGA ÇIKARTMAK İÇİN NE YAPMALISINIZ?
Kadehleri tokuşturmanız yeterli! Savaş zamanı düşman askerleri keyifle kadeh tokuşturup durduklarından Macarlar gıcık kapmış, travmatik bir etki yaratmış onlarda. Kadehinizi tokuşturmayın efendim. Şerefe diyin geçin!

HOCAM BUDAPEŞTE’YE TORPİL GEÇİYORSUNUZ, ONA HEP 5 VERİYORSUNUZ!
Hayır! Kendince can sıkıcı özellikleri de var Budapeşte‘nin. Mesela minik sinek sürüleri! Bir anda bulut gibi üzerinize gelebiliyor ve rahatsız edici olabiliyor. Ayrıca börtü böcek pek yaygın, epeydir görmediğiniz bir böcek türüyle karşılaşırsanız şaşırmayın.

GÖZLEMLER
• Şehir genel manada epey düzenli. Sokaklar, semtler arasında büyük kopukluk, uçurumlar yok. Benzer mimari özellikteki güzel, tarihi yapılarla örülmüş. Her birinin hem kendine has hoş detayları var, hem de bütün ile uyum içerisinde. Bizdeki gibi muhteşem bir yapının yanında bir inşaat faciası ile karşılaşmıyorsunuz, tuttum bu olayı.

St.Stephans’s Basilica

Çok fazla evsiz var. Pek çoğu akli dengesini yitirmiş durumda. Bir tanesi yere kapaklanıp kendi kendine bağırarak birşeyler söylüyordu, muhtemelen af diliyordu ya birinden ya da tanrısından.. Elden birşey gelmiyor, yanından geçip gidiyorsun, bu  da insanın içini burkuyor..
• Belli bir yaşın üzerindeki insanlar otobüslerde, tramvaylarda bilet kontrolörü olarak istihdam edilmiş. Bu kişilere böyle bir görev verilip toplumdan soyutlamamaları durumunu takdir ettim, malum belli bir yaştan sonra kişiler kendini “ işe yaramaz” hisseder ve depresyona girerler.
Trafikte aşırı kibar sayılmazlar. Yer yer ışık ihlalleri de yapıyorlar. Avrupa’dayım diye yaya geçidinden yaylana yaylana geçmeyin, özellikle yan yollardan bağlananlar yayaya yeşil yansa bile kale almayıp yoluna devam ediyor.
Restoranlarda servis biraz yavaş. Biz bu konularda sanırım daha iyiyiz. Yer yer somurtkan çalışanlar da gördüm. Tıpkı Avrupa’daki konumu gibi bazı diğer konularda da arada kalmış Budapeşte, biraz öyle, biraz böyle gibi.

Central Market Hall

Çok fazla kola tüketimi var. Elinde 2 buçuk litrelik kolalarla gezip su niyetine içenleri görünce epey garipsedim. Butik bira üreten bir tesiste bile kasa kasa kola vardı. Şaşırttı ve üzdü.

AVM kavramı yaygın. Türkiye’deki ile tıpatıp aynı. Özünü yitirmeden çağa ayak uydurmak maharet gerektiriyor galiba, yoksa tüm ülkeler birbirine benzemeye başlıyor.
Festivaller çok güzel ve organizasyonları başarılı. Masaların kenarında çöp poşetleri var, yemeğini yiyen kabını kacağını çöpe atıyor, tertemiz bırakıyor. Bizdeki gibi ayrıca temizlik görevlileri yok. Ona rağmen bizde çöp yığınları oluşuyor :/ . Medeniyet işte azizim.
Macarların yediği darbelerden, ülkenin habire istila edilmesinden, müzelerde vay Ruslar böyle tokatladı, yok Türkler böyle ezikledi diye ağlanmalarından içim şişti. Ulen azıcık adam olaydınız o zaman. Tamam çok sevdim ülkenizi ama duygu sömürünüz de bi bitmedi yani (Yazının başında yağ var bal vardı, yazının sonunda bastım paprikayı, verdim odunu!) . Gelen vurmuş giden vurmuş. Ne çektin be Macaristan!

Velhasılıkelam; Macaristan’ın başkenti Budapeşte güzel şehir vesselam!

Bu dersimiz giriş niteliğinde olup, yeni yazılarımızla detaylandıracağız.

Budapeşte‘ye aç dimağları bilgi ile sulayacağız.

 

yesempatik-budapeste-gezi-seyahat-manhole

Bugünlük dersimiz bu kadar, yarın mukavva, elişi kağıdı ve uhu getirin; Safranbolu evi yapacaz 🙂 .

Bi de babanıza söyleyin aidatları getirsin artık, Hikmet sen cezalısın 1 top kağırt getir!

Çıkarın kağıtları sözlü yapıcam!

St.Stephans’s Basilica

Tamam tamam, seviyorum sizi..

Yeni bir derste görüşünceye kadar;

Kalın sağlıcakla, afiyetle..

Eyvallah..

Nilgün KARAKAŞ

Yeni Başlayanlar İçin Belçika Hakkında Bir Takım Bilgiler yazım için tık tık..

Belki bunlarla da ilgilenebilirsiniz

12 Yorumlar

  • Cevapla
    cengiz selçuk
    5 Temmuz 2017 at 16:27

    pek samimi bulduk efendim. bir solukta okuduk.

    elinize sağlık

  • Cevapla
    Öykü
    5 Temmuz 2017 at 19:22

    Alternatif Budapeşte Rehberi diye buna derim arkadaş! Yeme içme rehberini de istiyoruz, bekliyoruz, Yesempatik’i seviyoruz!

    • Cevapla
      Nilgün Karakaş
      5 Temmuz 2017 at 22:24

      Yesempatik de sizi seviyor 🙂 Yeme içme ve gezi rehberleri pek yakında burada, heyecanla bekleyiniz 🙂

  • Cevapla
    Tuğçe
    6 Temmuz 2017 at 10:53

    Allahım allahım, bir Budapeşte yazısı bu kadar mı değişik ve tatlı olabilir 🙂 sen daha bol yaz valla, biz de okuyalım :*

  • Cevapla
    Onur
    6 Temmuz 2017 at 14:05

    Bir solukta ve büyük bir keyifle okurken aynı zamanda ben de buraları gezdim neden böyle bakmadım demeden de geçemedim. Bir daha ki seyahatte şubat-mart ayında gitmenizi ; giderseniz de gece kaplıca keyfi yapmanızı tavsiye ederim… Sizi büyük bir keyifle takip ediyorum . Enerjiniz daim olsun 🍀🍀🍀

    • Cevapla
      Nilgün Karakaş
      6 Temmuz 2017 at 16:53

      Zaten termallerde aklım kaldı. Siz de yazın böyle önerilerinizi, belli ki yine gideceğiz Budapeşte’ye 🙂

  • Cevapla
    Budapeşte rehberi
    4 Eylül 2017 at 00:03

    ” Ilk etapta tipik bir avrupa şehri izlenimi yaratsa da tanıdıkça içinizde sempati uyandıracak, özellikle christmas dönemini geçirmek için avrupa’nın en güzel yerlerinden biri olan güzeller güzeli şehir.
    Budapeste. Gittigimizde cok vakit kaybetmek ve sehri oykuleriyle ogrenmek icin lokal turk rehbehleri bulduk. Hic bulamiyacagimiz sakli yerleri ve verdikleri tahsiyelerle tatil harika gecti.Gidenlere faydasi olur diye bilgilerini paylastim. http://www.budapestetur.com – Sehir yuruyus turlar harika.
    Emeginize saglik tekrar gitmis gibi olduk”

  • Cevapla
    kitalaratlasi
    24 Eylül 2019 at 14:08

    Cok keyifli bir yazi olmus, tespitlerinize bayildik :))

Nilgün Karakaş için bir yanıt yazın Cevap İptal

Time limit exceeded. Please complete the captcha once again.