Soffa Mutfak Atölyesi‘nde Eğitmen Şef Emrah FANDAKLI’nın eşliğinde çok keyifli bir Ev Yapımı Makarna ve Sosları Workshopuna katıldık. Hazır tüketmeye alıştığımız, zor zamanlarımızın pratik kurtarıcısı makarna nasıl yapılır, nasıl pişirilir, pesto sos ve levrek marinasyonu nasıl yapılır öğrendik.
Kulak memesi kıvamında kurabiye yoğurmaktan öteye gidememiş bu eller (bilekler) epeyce sert olan makarna hamurunu yoğurdu evet 🙂 Soffa Mutfağa gittiğimde çok hastaydım. Ama hem şık dekore edilmiş hem de kaliteli malzemelerle donatılmış atölyeyi görünce ve içimi arkadaşlarımla makarna yapmanın heyecanı kaplayınca hastalığımı unuttum. Kendimi eğitimin akışına bıraktım. Ve çok büyük keyif aldım. Günün sonunda dev masada kendi ellerimizle yaptığımız enfes makarnaları ve levreği afiyetle ve muhabbetle yedik. Ee ne diyorduk: “Hayat yiyince, gezince, gülünce güzel!” 🙂
Makarna hamuru yoğurarak başladık çalışmaya. Eğitmen Şef Emrah Fandaklı makarna hamurunun sırrını paylaştı bizimle. Meğerse semolina unu olmadan makarna hamuru kıvamına gelmezmiş.. 50 gr beyaz un ve 50 gr semolina ununu bir tutam tuz ekleyip karıştırıyoruz. Unu havuz haline getirip 1 adet yumurtayı içine kırıyoruz.
Sıvı yağı ekleyip yoğurmaya başlıyoruz.. Yoğur Allah yoğur! Hamur epey sert. Ama kestiğimizde içinde hava kabarcığı olmayacak şekilde yoğurmaya devam ediyoruz. İstediğimiz kıvama gelen hamuru 3 eşit parçaya bölüp streç filme sarıp yarım saat kadar dinlendiriyoruz. Yarım saat sonra hamurumuzu elimizle açıp makarna makinesinden geçebilecek inceliğe getiriyoruz.
Bu aletin hesaplı olanlarını Tahtakale’de bulabilirsiniz.. Ayarını gitgide hassaslaştırarak makarna hamurumuzu uzatıyoruz.
Sonra da arzuya göre, hangi stilde makarna istiyorsak ona göre şekil veriyoruz.
Una bulayıp çok az beklettikten sonra önceden kaynatılmış ve içine tuz ilave edilmiş suya, süzgecin içine 30 sn bırakıyoruz. Tazecik makarnamız 30 snde pişiyor evet. Ben pişkin severim diyorsanız siz 1 dk tutun 🙂 Sonra da içerisinde yağ bulunan tavada evirip çevirip isteğinize göre sos ve garnitür ilaveleriyle makarnanızı şenlendirebilirsiniz 🙂 Biz pesto soslu ve karidesli linguini ile levrek filetolu linguini yaptık. Workshopun bana en büyük katkılarından birisi pesto sosun nasıl yapıldığını öğrenmem oldu. Çünkü gerek makarnada gerekse pizzada pesto sosu pek severim.
Pesto Sos Yapımı
Mümkünse şöyle güzel bir havan buluyoruz (Ahşap olmasın, yoksa direkt ahşap boyama kursuna bağlanır olay 🙂 Fesleğenlerimizi havana koyup dövmeye başlıyoruz. Gözünün yaşına bakmıyoruz 🙂 Biraz da maydanoz ekliyoruz (Yeşil olma kontenjanından giriyor kerata 🙂
Diğer elimiz armut toplamıyor tabii. Dolmalık fıstığı kulak memesi kıvamına gelinceye kadar ateşte yoğuruyoruz (Yok, olmadı bu, pembeleşinceye kadar mıydı? Soğan da değil ki pembeleşsin 🙂 Siz radikal bir renk değişimi görene kadar soteleyin bence 🙂
1 diş sarımsağı soyuverip havana atıveriyoruz. Sarımsağın nasıl soyulması gerektiğini de öğreniyoruz bu arada. Hani ameleler yemek yerken kuru soğanın tepesine bir yumruk çakar da soğan cücüğüne kadar ayrılır ya, işte öyle 🙂 Sarımsakla fesleğenin buluşması pek şiirsel.. Eee dolmalık fıstık kıskanıyor bu buluşmayı, hemen kara kedi gibi araya giriyor.. Kara kedi mi? Fıstıkları yakmadınız di mi 🙂 Dövüyoruz ha dövüyoruz, vuruyoruz acımadan, gözünün yaşına bakmadan.. Yağ ilave ediyoruz ki kalorisi iyice artsın da her daim rejim yapan sıska kızlar yiyemesin, siz yemeyin anacığım, biz tombiktolar yiyeceğiz bu sosu ekmek banıp banıp 🙂 Parmesan ilavesiyle pesto sos pes bi sesle “işte ben oldum” diyor, havalara giriyor.. Haklı da yani, karidesli linguinimize çok yakışacak 🙂
Tavada karıştırmak suretiyle karıştırıyoruz (!). Ev yapımı makarna kilo yapmıyormuş zaten, pesto sos ile o arayı kapatıyoruz 🙂 Bu olaylar cereyan ederken biz zaten levreğimizi pullarından ve kılçıklarından arındırmış, pirüpak hale getirmişiz.. Tane karabiberlerin beyazını bulmuş, onların da kafalarına vurmak suretiyle parçalara ayırmış, tıpkı defne yaprağı gibi üzerine yaymışız. Kaya tuzlarını tek tek yerleştirip, bir de güzel limon sıkmışız üzerine..
Biz harala gürele vay makarna kestik, oy pesto sos yaptık derken levreğimiz salına da salına da gelircesine marine de marine de gelmiş; tüm soslar ciğerine, böğrüne işlemiş olacak ki, tavada derisi altın sarısı olana kadar pişirip iç yüzünü 30 saniye mühürlediğimiz levreğimizi yerken garip haz çığlıkları atıyoruz. Evet, biz sosun içe işleyenini çok seviyor, içli içli yiyoruz.
Porçini mantarlı ravioli var bir de.. Tabi bizim çocukluğumuz ormanda porçini mantarı toplamakla geçti. Garib+çilekeş anam porçiniyi lavaşa dürüm iderdi de altından damlayan suyuna tekrardan banar banar da yeridük 🙂 Ustalıkla doğranan soğanların yaşarttığı gözlerim ravioli ravioli deyü deyü sayıkladı..
Harcını hazırladık, hamuru da ikiye katladık, elimizle şekil verdik, kestik, çatalla kenarlarını sabitledik..
Onları da kaynar suda çok kısa bekletip çıkardıktan sonra tavada bir hale yola soktuk. Tabi onalar linguinimiz kadar başarılı olmadı, elimizin ayarını tutturamadık, her bir ravioli eski bilgisayar disketi boyutuna ulaşmayaydı iyiydi 🙂
Kendin yapınca yemesi de pek leziz olur. “Bunda emek var yahu!” diyorum, “Elimin emeği, gözümün nuru, bileğimin yorgunluğu var!” Günün sonunda oturup da makarnalarımızı yediğimiz masayı en son tiramisu şenlendiriyor. Onu biz yapmadık, yapılmışı vardı 🙂 Pek lezizdi tiramisu, gerçek mascarpone peyniri ben buradayım diyordu, kedidili dilini uzatıyordu utanmadan:) Acı biber sürüyorduk diline 🙂
Bu workshopu hazırlayanların eline sağlık. Dostlarımın da yüreğine.. İmece usulü yaptığımız anlar bize yardımseverliği, desteği hatırlattı; hani derler ya bir elin nesi var, iki elin sesi var, işte öyle..
Canım arkadaşım, sağlıklı beslenen, diyet yemek tarifleri veren insan Benimdiyetyemeklerim de oradaydı. Arada bir selfi çekindiğimiz doğrudur 🙂
Yeni bir macerada görüşüp tıka basa doymak üzere..
Kalın sağlıcakla, afiyetle..
Eyvallah..
Yorum yok!